Supreme Court’un “Roe v. Wade” Karar Taslağı Sızdırıldı! ABD’de Kürtaj Yasaklanacak Mı?

Kürtaj hakkı, bütün devletlerde oldukça tartışmalı bir konu olmuş ve üzerinde uzun ve kapsamlı tartışmalar yaşanmıştır. Geçtiğimiz aylarda diğer Amerika ülkelerinde tartışmalara konu olmuş, en son olarak ise ABD’de Supreme Court, bunu kendisine gündem edinmiştir. Geçtiğimiz gün, kürtajın yasaklanmasının eyaletlerin yasama faaliyetlerinin inisiyatifine bırakılmasına ilişkin bir karar taslağı yayınlandı. Sonrasında ise bu tartışma, ABD’nin gündemine oturarak Supreme Court önünde eylemler yaşanmasına sebebiyet verdi. Yazımızda, ABD’de uzun tartışmalara sebebiyet veren kürtaj hakkının elde edilmesinden, sonrasında ise hakkın kapsamının giderek daralmasından ve son olarak yazımıza konu olan taslaktan bahsedilecektir.

roe v. wade supreme court yasaklandı
Fotoğraf haklarının sahibi, Alex Brandon, Associate Press

ABD Tarihinde Kürtaj Hakkının Kazanılması

ABD tarihi boyunca kürtaj, yasak kabul edilmekteydi. 1970 yılında Norma McCorvey adında bir kadın, kürtaj olabilmek adına ikamet ettiği Teksas eyaletinin bölge savcısı olan Henry Wade’e karşı federal dava açtı. Daha sonrasında ise davacı olan Norma’nın kimliğinin korunması amacıyla ABD’nin yüksek mahkemesi olan Supreme Court’ta “Jane Roe” ismiyle dava görüldü.

22 Ocak 1973 tarihi, ABD’deki kadın hakları için oldukça önemli bir gündü. Zira o gün Yüksek Mahkeme; “Roe v. Wade” duruşmasında 7’ye karşı 2 oyla, mutlak anlamdaki kürtaj yasağının “the Fourteenth Amendment”ta (Ondördüncü Değişiklik) yer alan “…hiçbir devlet, hukuka aykırı bir şekilde kimseyi yaşamından, özgürlüğünden veya mülkünden mahrum bırakamaz” hükmünü ihlal ettiğine karar verdi.

“All persons born or naturalized in the United States, and subject to the jurisdiction thereof, are citizens of the United States and of the state wherein they reside. No state shall make or enforce any law which shall abridge the privileges or immunities of citizens of the United States; nor shall any state deprive any person of life, liberty, or property, without due process of law; nor deny to any person within its jurisdiction the equal protection of the laws.”

Bu karar, her ne kadar oldukça sınırlı bir kapsamda olup yalnızca anne karnında tek başına yaşayamayacak olan fetüslerle ilgili olsa da bu kararla birlikte artık kürtaj, yasak olmayacaktı.

Çoğunluğun karar gerekçesini yazan Yüksek Mahkeme Yargıcı Harry A. Blackmun, temel hak ve hürriyetleri sınırlayan yasal düzenlemelerin mevcut olabilmesi için “zorunlu bir kamu menfaatinin” var olması gerektiğini belirtmiş, sınırlamaya yönelik çıkartılan düzenlemelerin de “dar anlamda” olmaları gerektiğini vurgulamıştır. Buna dayanarak ise Yargıç, kadınların menfaati ile birlikte ortak kamu yararının dengelenmesine işaret etmiştir. Yargıca göre, kadınların sağlığı ve fetüsün öngörülen yaşayabilme kapasitesine ilişkin bir dengeleme yapılarak karar verilmelidir. Mahkeme, annenin karnı dışında belirli bir süre yaşayabilme yeteneğini yeterli görmüş, buna ilişkin süre, “24 hafta” olarak belirlenmiştir. Yani, tam ve sağ doğumdan sonra eğer fetüs, yirmi dört haftadan fazla yaşayamayacaksa kürtaj, hukuka uygun kabul edilecektir.

roe v. wade supreme court yasaklandı
Fotoğraf haklarının sahibi, Sarah Silbiger/Getty Images 2020

Kürtaj Hakkının Kapsamının Gerilemesi

ABD’de mevcut olan “anglosakson hukuk sistemi”, belirli bir yazılı ve katı anayasayı haiz değildir, dolayısıyla ABD Anayasası, mahkeme içtihatlarıyla şekillenmektedir. Yüksek Mahkeme tarafından verilen bu karar, uzun yıllar boyunca ABD’deki kadın haklarına yön vermiştir. Ancak Roe v. Wade kararı ile kabul edilen bu içtihadın kapsamı ve koruma alanı, süreç boyunca giderek daralmıştır.

İlk olarak Yüksek Mahkeme, “Planned Brotherhood (of Southeastern Pennsylvania)” v. Casey (1992) kararında yaşayabilir durumda bir fetüsün var olmadığı durumda kürtajın yasaklanmasını hukuka uygun bulmamıştır. Yüksek Mahkeme, bu durumda kürtajı yasaklayarak kadına ölçüsüz anlamda “aşırı yük” verildiğini ifade ederek bu tarz bir sınırlandırmanın anayasalcılıkla bağdaşmayacağını belirtmiştir.

Mayıs 2021’de (yine Teksas eyaletinde) kabul edilen “Kalp Atışı Yasası (SB8)” adlı yasayla birlikte, fetüsün “fetal kalp atışı”nın tespit edilebildiği ve hamileliğin neredeyse altıncı haftaya ulaştığı hallerde kürtaj yasaklanmıştır. Bu yasa, vatandaşlara, bu yasağa aykırı davranışlarda bulunan kişilere adli dava açma hakkı tanımıştır. Bu bakımdan yasa, adeta bireylere “muhbirlik” görevi addetmiştir. Bu sebeple bahsedilen yasa, kamu düzeni açısından oldukça sakıncalıdır. Yasa, ayrıca adli davada başarılı olan kişilere 10.000 USD ödül ve dava masraflarının davalı tarafından karşılanması vaatinde bulunmuştur. Bu yasanın başlı başına kadın haklarına – dolayısıyla insan haklarına – aykırı olmasına rağmen en büyük sakıncalarından biri de yasanın hiçbir şekilde tecavüz veya enseste ilişkin istisnai bir hüküm getirmemiş olmasıdır. Ancak ve ancak, kadının sağlığının ciddi bir risk altına girdiği hallerde bu yasağa ilişkin bir istisna söz konusu olabilecektir.

roe v. wade supreme court yasaklandı
Fotoğraf haklarının sahibi, Sophie Moten, Gwhatchet.

Bahsedilen bu yasanın yürürlüğe girmesinden iki gün önce, ABD’de kadın haklarını koruyan ve “Pro-Abortion (kürtajı destekleyen)” aktivist bir grup olan Whole Women’s Health, yasanın uygulanmasının engellenmesi amacıyla Yüksek Mahkemeye acil durum talebinde bulunmuştur. Yüksek Mahkeme, üç gün sonrasında 5’e karşı 4 oyla müdahaleyi reddetmiştir. Ancak belirtmek gerekir ki, bu kararda anayasaya uygunlukla ilgili hiçbir hüküm verilmemiştir. Sonrasında ise Ekim ayında Federal Bölge Mahkemesine yapılan bir acil durum talebiyle birlikte yasanın uygulanması engellenmiştir. ABD Adalet Bakanlığı, Federal Bölge Temyiz Mahkemesinin bu kararını iptal etmesini talep etmiştir.

Sürecin en başındaki “Jane Roe” takma adlı davacı Norma McCorvey ise bu süreç boyunca ilginç bir şekilde kürtaj karşıtlığı yapmıştır. McCorvey, buna gerekçe olarak dini ve dünyevi görüşlerinin radikal bir biçimde değiştiğini ifade etmiştir. Yaşamı sona ermek üzere olan McCorvey, ölümünden önce, davalarını desteklemesi için kürtaj karşıtı gruplar tarafından finanse edildiğini itiraf etmiştir.

Yüksek Mahkemenin Siyasi ve Yargısal İşlevi

1787 Anayasasının ikinci maddesinin ikinci fıkrasında federal yargıçların ve Supreme Court Yargıçlarının göreve, ABD Başkanının Senato tavsiyesiyle ataması ve Senatoda yapılacak olan seçimde çoğunluk oyuyla kabul edilmesiyle başlayacakları ifade edilmiştir. Bu usulden dolayı bu mahkemeler, yalnızca yargı işlevi görmez, ayrıca siyasi bir denetim mekanizması olarak da büyük bir rol oynar. Nitekim, göreve başlamış olan Başkanın atamış olduğu Yargıcın göreve başlaması halinde Supreme Courtta ciddi bir etkiye de sahip olacağı, dolayısıyla izleyeceği politikanın uygulanması üzerinde bir hakimiyet kuracağı da söylenebilir.

roe v. wade supreme court yasaklandı
Fotoğraf haklarının sahibi, Getty Images

1869 yılında Kongre tarafından çıkarılmış olan Judiciary Act of 1869 (ya da diğer adıyla Judges Act of 1869), Supreme Courte’un bir baş yargıç ve sekiz yargıçtan oluşacağını düzenlemiştir. Bu hüküm, o tarihten beri değişmemiştir. Göreve gelen yargıçlar, sağlık durumları boyunca görev yaparlar ve ancak “impeachment” yani suçlama usulüyle görevden alınabilirler. Bir diğer yöntem ise “emeklilik dilekçesi”dir. 2018 tarihinde Yargıç Kennedy, Trump’a istifa dilekçesini teslim etmiştir. Boşalan makama ilişkin ise Başkan Trump, Brett Kavanaugh’u Supreme Court Yargıçlığına aday olarak göstermiş; Senato, bunu 48’e karşı 50 oyla kabul etmiştir. Böylelikle Trump, daha göreve başladığı andan itibaren kendi görüşlerini Supreme Court’ta savunabileceği bir taraf elde etmiştir.

Emekliliğe ayrılan Yargıç Kennedy’nin yerine Trump’ın aday olarak gösterdiği Yargıç Kavanaugh’un geçmesi, siyasal anlamda oldukça büyük bir değişiklik yaratmaktadır. Yargıç Kennedy, medeni haklar ve insan hakları bakımından liberal bir görüş izleyerek oldukça belirleyici oylar kullanmış, ABD’deki insan haklarının liberal bir sistem içerisinde korunmasını sağlamıştır. Şu an mevcut olan Supreme Court düzeninde çoğunluk, muhafazakar Yargıçlardan oluşmaktadır. Her ne kadar Cumhuriyetçi Trump, 2020 yılındaki ABD seçimlerinde Demokrat Parti adayı olan Biden’a karşı seçimi kaybetmiş olsa da Supreme Court’taki çoğunluğu elinde bulundurmasından dolayı Cumhuriyetçi Partinin izlediği politika, Yüksek Mahkeme Yargıçları tarafından takip edilebilecektir. Nitekim, geçtiğimiz günlerde gündeme gelen ve dün oldukça çarpıcı bir şekilde gündeme oturan kürtaj yasağı konusu da bunu doğrular niteliktedir.

roe v. wade supreme court yasaklandı
Yaratıcı: Anna Johnson | Katkıda Bulunan: AP Telif Hakkı: AFP or licensors

Kürtaj Hakkının Son Durağı

Geçtiğimiz gün, Roe v. Wade kararına ilişkin bir taslak sızdırıldı. Politico gazetesi, bu taslağı “Roe v. Wade”nin iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” Başlığıyla yayınlamıştır. Bu taslakta Supreme Court Yargıcı Alito’nun görüşleri yer almaktaydı. Yargıç Alito, kürtajin ahlaki sorunlarına işaret etmiş ve kürtaj hakkının ulusal sistemde korunması halinde ciddi ahlaki bozulmalara sebebiyet verebileceğini savunmuştur. Ayrıca Yargıç Alito, kürtaj hakkının hiçbir anayasal hüküm ile güvence altına alınmadığını iddia etmiştir. Bu taslak, Supreme Court’un kararının kürtajın yasaklanacağına işaret ettiğine yönelik somut ve oldukça önemli bir kanıttır. Ancak Yüksek Mahkeme Yargıçlarının görüşlerinin değişmesi ihtimali olduğundan nihai karar gerekçesi, 30 Haziran tarihine kadar belirlenmeyecektir. Sonrasında ise verilecek kararla birlikte her eyaletin kürtaj hakkına izin vermesi ya da yasaklaması hukuken mümkün olabilecektir.

Supreme Court’un kararlarının son seçimde siyasal düzlemde demokrat ve liberal görüşte olan Demokrat Parti’yi seçen seçmen kesimin görüşlerine değil, kendilerini atayan Cumhuriyetçi Partiye yakın bir görüş izlemeleri, toplum tarafından kendilerine “Supreme Court of Republican Party” denerek eleştirilmiştir. Henüz, yalnızca taslak halinde medyaya sızdırılan bu belgeyle bir bilgi edinmiş olmakla birlikte kesinliğe kavuşmuş bir durum yoktur. İlerki dönemde bu durum, netliğe varacak ve başka ne tartışmalara yol açacak, göreceğiz…

Kaynakça

Ertaş, Türker, Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin Yapısının ve Yargıçlarının Atanma Usulünün Yüksek Mahkeme Kararları Üzerindeki Etkileri: Yargıç Anthony Kennedy’nin Belirleyici Oya Sahip Olduğu Seçilmiş Çarpıcı Davalar Işığında Gözlem ve Değerlendirmeler, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi • Cilt 26, Sayı 2, Aralık 2020, ISSN: 2529-0142, ss. 838-899.

Vicki C. Jackson ve Mark Tushnet, Comparative Constitutional Law, 2nd Edition, Foundation Press, New York, 2006, s

Fourteenth Amendment

Roe v. Wade, ayrıca daha detaylı bilgi için bkz.

ABD’de Yüksek Mahkeme’nin kürtaj hakkı kararını (Roe v. Wade) bozan sızıntı belgesi ortaya çıktı

Tersine Dünya: ABD’de kürtaj yasakları

Mark Landler and Maggie Haberman, “Brett Kavanaugh is Trump’s Pick for Supreme Court”, The New York Times, 9 July 2018

Sheryl Gay Stolberg, “Kavanaugh is Sworn in After Close Confirmation Vote in Senate”, The New York Times, 6 October 2018, (19.11.2018)

Dylan Matthews, “America under Brett Kavanaugh”, Vox, 5 October 2018, (19.11.2018)

Default image
Ulaş Giray KIRIMOĞLU
Articles: 6

Leave a Reply